ARICILIK
Annane Arı Çiftliği limitli üretim yapan, organik sertifikalı bir arı çiftliğidir. Kaz Dağı’nın eteklerinde, tarım arazilerinden ve yerleşim alanlarından uzakta bulunan çiftlikte geleneksel yöntemlerle arıcılık yapılır.
Dünyada Alp Dağları’ndan sonra en yüksek oksijene sahip ikinci bölge olarak kabul edilen Kaz Dağı, flora ve fauna açısından yurdumuzun en zengin dağlarından biridir. Çok yüksek bir dağ olmaması nedeniyle dört mevsim yaşanır, bu meteorolojik zenginlik dağın florasına olumlu etki eder.
Kaz Dağı’nın zengin bitki örtüsü 32 endemik türü barındırır. Kaz Dağı köknarı, sarıkız çayı gibi sadece Kaz Dağı’na özgü olan, başka yerde görülmeyen bu bitkiler, bölgede üretilen ballara kendilerine has bir aroma katarlar. Kaz Dağı’nda üretilen balların lezzetinin bir sebebi de bu endemik bitkilerden gelen nektardır.
Annane Arı Çiftliği’nde sabit ve gezgin olmak üzere iki tip arıcılık yapılır. Sabit kovanlar çevredeki zengin bitki örtüsünden yararlanarak bahar balı adı verilen polifloral çiçek balını üretirken, gezgin kovanlar belli noktalara taşınarak monofloral bal üretmeleri için teşvik edilirler.
Kaz Dağı’nın çeşitli noktalarında yayılım gösteren çam ormanlarında çam balı, meşe ormanlarında meşe balı ve kestane ormanlarında kestane balı üretilir. Ayrıca çeşitli orman çiçeklerinden elde edilen bir de orman balı bulunur.
Bununla birlikte bazı gezgin kovanlar çeşitli yörelere sevk edilerek lavanta balı, kekik balı, tespih balı gibi monofloral bal çeşitlerinin üretimi için de çalışmalar yapılır.
Annane Arı Çiftliği’nde arılara şeker, glikoz gibi yardımcı maddeler verilmez. Arılar hiçbir destek görmeden, sadece doğadan beslenirler.
Parazit mücadelesi kadim yöntemlerle yapılır. Antibiyotik, pestisit gibi kimyasallar kullanılmaz.
Sağım sonrası süzülen ballara neminin uçması için ısıl işlem uygulanmaz. Özel tanklarda bir süre dinlendirilerek neminin uçması beklenir.
Ballar kovandan alındığı şekilde, ham bal olarak ambalajlanır ve akredite üniversite laboratuvarlarında analiz edilir. Ballar analiz sonuçlarına göre sınıflandırılıp isimlendirilerek kullanıcıların beğenisine sunulur.
ARICILIK VE ARI ÜRÜNLERİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Bu sayfada arıcılık ve arı ürünleri hakkında bize sık sorulan soruları yanıtlamaya çalıştık. Sorunuzun cevabını burada bulamazsanız iletişim sayfamızdan bizimle irtibata geçip sorabilirsiniz. İçtenlikle yanıtlanacağına şüpheniz olmasın.
ARILAR
1. Arı nedir?
Bal arısı (apis mellifera), apis cinsine bağlı bir arı türüdür. Kovanda toplu halde yaşarlar, kovanın devamlılığını sağlamak için hep birlikte çalışırlar. Arılarda bireysellik yoktur, kovanı bir canlı, arıları da bu canlının hücreleri gibi kabul etmek gerekir.
2. Arılar gerçekten dünya için çok mu önemli?
Evet. Arılar, ekosistemdeki en önemli canlılardır. Einstein’ın “eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece dört yıl ömrü kalır” dediği iddia edilir. Yok olan her canlı türü ekosistem üzerinde olumsuz bir etki bırakır fakat arıların yok olması ekosistem üzerinde yıkıcı etkilere neden olur.
Bir bal arısı günde 4 km civarında uçarak binlerce çiçeğin polenini taşır, bitkilerin tozlaşmasını sağlar. Hiçbir canlı bu görevi arılar kadar iyi yapamaz. Arılar olmasa bitkiler tozlaşamaz, doğa ölür, tarım olmaz ve insanlık da, dünya üzerindeki yaşam da yok olur.
3. Bir kovanda kaç tane arı olur?
Bir arı kovanında kış aylarında 20.000 – 30.000 civarı, yaz aylarında ise 60.000 – 80.000 civarında işçi arı bulunur.
4. Arıların cinsiyeti var mı?
Evet. Bir kolonideki arıların neredeyse tamamı dişi olur. Ancak sadece kraliçe arı çiftleşme kapasitesine sahiptir. Diğer arılar işçi arıdır. Kovanda ayrıca çok az sayıda erkek arı bulunur. Bunların tek amacı kraliçeyi döllemektir. Erkek arılar, çiftleşme sonrasında ölürler.
5. Kraliçe arı nedir?
Kraliçe arı, ana arı veya bey arı, kovandaki tüm arıların annesidir. Kolonideki işçi arılar tarafından larva halindeyken seçilir ve doğup cinsel olgunluğa erişene kadar arı sütü ile beslenir.
Kraliçe arı larvasının petek içindeki yeri daha büyük bir yüksük şeklinde olur. Arıcılar buna meme veya yüksük derler.
Kraliçe arı diğer arılardan farklıdır. Daha büyüktür, iğnesi yoktur, çiftleşebilir ve 5-7 yıl arası yaşayabilir.
Kraliçe arı doğduktan bir süre sonra çiftleşme uçuşuna çıkarak birden fazla erkek arı ile çiftleşir. Bazen birkaç gün sürebilen çiftleşme uçuşları tamamlandığında kraliçe arı bir daha hiç çıkmamak üzere kovana geri döner ve yumurtlamaya başlar. Günde yaklaşık 2.000 yumurta atarak kovadaki döngünün devamlılığını sağlar.
Kovandaki tüm arılar kraliçe arının feromonlarını bilir, kovanlarını bu sayede tanırlar.
6. İşçi arı nedir?
İşçi arılar, kolonide çoğunluğu oluşturan dişi arılardır. Kovandaki tüm işleri bu arılar yaparlar. Ömürleri yaklaşık altı haftadır. Bu süreçte yaşlarına göre kovandaki inşaat, temizlik, bebek bakımı, cenaze, savunma ve nektar toplama işlerini yaparlar.
İşçi arıların arasında kıdeme dayalı bir hiyerarşi vardır. Kısa ömürlerinde her gün kıdem atlayarak görevlerini değiştirirler. Ölümleri yaklaştığında kovana girmez, çoğunlukla kovan dışında ölürler.
Arılar kışın kış uykusuna yatarlar ve kışa doğru doğan işçi arılar beş aydan fazla yaşar, bu süreyi uykuda geçirirler. Bahar geldiğinde uyanıp görevlerine başlarlar ve yaklaşık altı haftalık ömürleri bu şekilde devam eder.
7. Erkek arı nedir?
Erkek arı, kovanda kraliçe arı doğacağı zaman doğan, tek görevi kraliçe arıyı döllemek olan arılardır. İğneleri yoktur, kovanda savunma yapamazlar. Nektar toplama becerileri yoktur, bal yapamazlar. Kraliçe doğmayacaksa erkek arı da doğmaz. Kraliçe arı doğduğunda çiftleşme uçuşu gerçekleşir ve çiftleşmeden sonra erkek arılar kovana kabul edilmezler.
Eğer koloni çok kalabalıksa ve bol miktarda nektar geliyorsa erkek arıların kovanda bulunmasına bir süre izin verilir. Fakat nektar gelişi azalırsa sadece yiyip hiçbir iş yapmadıkları için kovandan kovulurlar.
8. Arılar kovanlarını nasıl tanırlar?
Tüm arılar, kendi kraliçelerinin feromonlarını tanırlar. Yollarını bilirler ve başka kovana girmezler. Eğer yanlışlıkla veya yorgunlukla başka kovana girmeye çalışırlarsa kovan muhafızları tarafından öldürülürler.
Fakat girmek istedikleri kovana nektarla giderlerse içeri kabul edilirler. Sıra sıra dizilmiş arı kovanlarında nektar kaynağına yakın olan kovanlarda bal üretimi bu nedenle daha fazla olur.
9. Arının oğul vermesi ne demek?
Arılar kovandaki kraliçeden memnun değillerse, yeni bir kraliçe için meme yaparlar. Yeni kraliçenin doğacağı bölüme mevcut kraliçeyi yaklaştırmazlar, zira kraliçe kendisine rakip çıkacağını anlarsa o larvayı daha doğmadan öldürür.
Yeni kraliçe doğduğunda arıların bir kısmı eski kraliçenin, bir kısmı da yeni kraliçenin tarafını tutarlar. Yenilikçiler ve gelenekçiler arasında kovan içinde savaş bile çıkabilir. Savaşı kaybeden, kendi tarafındaki arılarla birlikte kovanı terk eder.
Bazen de eğer kovan çok kalabalık olursa kraliçe arının talimatıyla yeni kraliçe üretilir ve arıların bir kısmı genç kraliçeyle birlikte kovanı terk ederler.
Kovan terki ne sebeple olursa olsun, arıcılık terminolojisinde oğul vermek olarak anılır.
Arının oğul vermesine fırsat vermek, arıcılar arasında hoş karşılanmaz. Oğul vermeye hazırlanan kovan baştan tespit edilmeli ve eğer kalabalıktan dolayı oğul verecekse hemen başka bir boş kovana aktarılmalı, eğer arılar kraliçeden memnun olmadıkları için oğul verecekse kraliçe değiştirilmelidir.
10. Arılar sokunca neden ölürler?
Arı kovanı, dünyadaki en hijyenik ortamlardan biridir. Oksijen seviyesi yüksektir, içerisi her zaman tertemizdir. Arılar bir canlıyı soktuklarında iğneleri o canlının kanıyla temas eder ve arının kovana dönmesi o canlıdaki olası mikropları da kovana getirmesi anlamına gelir.
Bu nedenle arı iğneleri çentiklidir. Bir canlıyı soktuğunda iğne deriye takılır ve arı, iğnesini geri çekemez. İğneyle birlikte zehir kesesi ve iç organları da vücuttan koptuğu için arı, bir süre sonra ölür.
Arılar, binlerce hücreden ibaret tek bir canlı gibi yaşarlar. Bu nedenle kovanın selameti için kendilerini feda etmekte bir sakınca görmezler.
11. Arılar kışın ne yer?
Arıların bal yapma nedenlerinden biri de yazın ürettikleri balı kışın yiyebilmektir. Bu nedenle hasat zamanında balın bir kısmı kovanda bırakılır. Arılar kışın bu balı yiyerek beslenirler.
ARICILIK
12. Sabit arıcılık nedir?
Sabit arıcılık kovanların tüm sezon aynı yerde tutulduğu arıcılık türüdür. Bunun için geniş meralar, arıların besleneceği nektar dolu kaynaklar gerekir. Eğer bölgede nektar kaynağı yetersiz ise, arıcılar arıları şekerle beslerler.
13. Gezgin arıcılık nedir?
Gezgin arıcılık, arı kovanlarının hedeflenen ballar için nektar kaynaklarının bulunduğu bölgelere taşındığı, sabit arıcılığa göre oldukça zahmetli, masraflı ve riskli olan arıcılık türüdür. Bu şekilde arılar kestane zamanı kestane ormanlarına, kekik zamanı kekik bölgelerine taşınarak monofloral bal yapmaya teşvik edilirler.
14. Arıcılıkta tarım ilacı kullanılır mı?
Evet. Arıcılık için üretilmiş bazı kimyasallar bulunmaktadır. Bunların büyük kısmı arıları çeşitli parazitlerden korumak üzere üretilmiş kimyasallardır. Fakat bu kimyasallar balmumu üzerinde kalıntı yaptıkları için bal, yiyen kişiye faydadan çok zarar getirir.
15. Arıların ayılardan başka düşmanı var mı?
Evet. Ayı sadece ormana götürülen kovanları tehdit eder ve sadece bir elektrikli telle engellenebilir.
Sarıca arı: Yağmacı bir yabani arı türüdür. Her yerde görülebilir. Kovanlara girerek balları yağmalar. Arılar balları sarıca arılardan korumaya çalışırken dışarı çıkıp nektar toplayamaz hale gelirler. Hem üretim düşer, hem de üretilen bal azalır.
Eşek arısı: Katil arıdır. Kovanın girişinde genç arıları yakalar, kovan içine girerek yavru arıları yer. Kovan nüfusu hızla düşer. Bölgede yuva yapan bir eşek arısı sürüsü, kovanlar için ciddi tehlike oluşturur. Eşek arısının iğnesi arıcı maskesini delebildiği için, eşek arısı arıcılar için de tehlikelidir. Bal arısının sokmasına benzemez, çok acı verici bir deneyimdir.
Arı kuşu: En güzel kuşlardan biridir. Göçmen bir kuş olan arı kuşu, özellikle çiftleşme uçuşundaki kraliçe arıları yiyerek beslenir. Ana arıları öldürmesi nedeniyle kovan nüfusunda ciddi düşüşlere, kovanların sönmesine neden olabilir. Bir arı kuşu, günde 250 arı yiyebilir. Bir sürüde 40-50 kuş olduğu düşünülürse, bir günde 10.000’in üzerinde arıyı yok edebilirler.
Arı kuşlarını öldürmek yasaktır. Arıcılar arı kuşlarını ürküterek bölgeden uzaklaştırmaya çalışırlar.
16. Arıcılık arılara zarar veriyor mu?
Hayır. Doğal ve etik arıcılıkta arıların yaşam döngüsüne zarar verilmez. Arıların emekleri sömürülmez, ihtiyaçları giderilir ve korunurlar.
17. Arıcılık doğaya zarar verir mi?
Hayır. Bilinçli arıcılık, biyoçeşitliliğe katkı sağlar. Arılar, bitkilerin tozlaşmasına, bölge florasının güçlenmesine yardımcı olur.
18. Arılar balı kendileri için yapıyorsa, biz onların yemeğini çalmış olmuyor muyuz?
Hayır. Arılar ihtiyaçlarından fazla bal yaparlar, çünkü sadece buna şartlanırlar. Etik arıcılıkta arılara ihtiyaçları kadar bal bırakılır. Arıların tüm balını alıp yerine şekerli su vermek arıcılıkta hoş görülen bir davranış değildir.
ARI ÜRÜNLERİ
19. Bal nedir?
Bal, arıların kendilerini ve yavrularını beslemek için doğadan topladıkları nektar ve salgılarla ürettiği bir besindir.
20. Arılar balı nasıl üretirler?
Arılar çiçek nektarlarını ve bazı ağaç salgılarını toplayıp enzimlerle işleyerek petek gözlerine doldurup olgunlaştırırlar. Bu tamamen doğal bir süreçtir, arıcının sürece dahil olması gerekmez.
21. Sahte bal nedir?
Sahte bal, zaman zaman kalitesiz balla karıştırılan bir üründür. Sahte bal, çeşitli kimyasalların birbirine karıştırılmasıyla ortaya çıkan bal benzeri bir üründür. Besin değeri yoktur, zira sadece bir kimyasal karışımdır, gıda değildir. Fakat balın sahte olup olmadığını anlamak çok zordur.
22. Kalitesiz bal nedir?
Kalitesiz bal, arıcının arıları glikoz, früktoz gibi maddelerle beslemesiyle elde edilen, besin değeri düşük baldır. Kalitesiz bal arıların yapay yoldan beslenmesiyle yapıldığı gibi, bu şekilde üretilmiş balın içine sentetik glikoz karıştırılarak çoğaltılmasıyla da elde edilebilir. Nasıl üretilirse üretilsin, kalitesiz ballar içerdikleri sentetik maddeler nedeniyle sağlığa zararlıdır.
23. Doğal bal nedir?
Doğal bal, arıların sadece doğadan beslenerek ürettikleri katkısız baldır. Doğal bal üretiminde arılara hiçbir yardımcı gıda verilmez.
24. Ham bal nedir?
Ham bal, ısıl işleme tabi tutulmamış baldır. Bal ısındıkça besin değerleri düşer. En yüksek besin değerine sahip olan ballar, ısıl işlem görmemiş doğal, ham ballardır.
25. Organik bal nedir?
Organik bal, arıların tarım kimyasallarından etkilenmeyecekleri bakir bölgelerde yaşadığı, daha hassas tekniklerle üretilen, üretim süreci çeşitli kurumlar tarafından denetlenen sertifikalı baldır.
Annane balları, organik ham bal sınıfındadır.
26. Çiçek balı nedir?
Çiçek balı terimi, yurdumuzda galat-ı meşhur olarak oturmuş bir tabirdir. Zira arıların çiçeklerden ürettiği tüm ballara çiçek balı denir. Kestane balı, lavanta balı, narenciye balı, yayla balı, bunların hepsi çiçek balıdır. Çiçek balına nektar balı da denir. Arılar balı ya nektardan, ya da salgıdan üretirler.
Piyasada çiçek balı adıyla satılan ballar ise çoğunlukla ayçiçeği, kanola gibi tarla çiçeklerinden elde edilir.
27. Salgı balı nedir?
Bazı ağaçlar çiçek açmaz lakin arılar yine de o ağaçlardan bal yapabilirler. Çünkü bal yapmak için ağaçların salgılarını kullanırlar. Çam balı, meşe balı, karakılçık balı gibi ballar bu şekilde üretirler.
28. Monofloral bal nedir?
Monofloral bal, tek bitkinin baskın olduğu ballardır. Bu ballar genelde baskın olan bitkiye göre isimlendirilirler. Kekik balı, kestane balı, anason balı gibi ballar bu sınıftadır.
29. Polifloral bal nedir?
Polifloral bal, çeşitli çiçeklerden toplanan nektarlardan meydana gelen baldır. Bu ballar genellikle bitkinin ismine göre değil, yöreye göre isim alırlar. Yayla balı, Kaz Dağı balı, Anzer balı gibi.
30. Deli bal nedir?
Arıların orman gülü, ağu, sifin gibi çiçeklerin de içinde bulunduğu Ericaceae adlı bitki ailesinden topladıkları nektarlarla ürettikleri baldır. Bu bitkilerde grayanotoksin adında bir zehir bulunur. Deli bal, içindeki toksinler nedeniyle hipotansiyona neden olur, enerjiyi düşürür, bayıltır, hatta fazla yendiğinde komaya bile sokabilir. Sağlık için hiçbir olumlu yanı yoktur.
Bu çiçekler ağırlıkla Karadeniz bölgesinde olduğundan, Karadeniz bölgesinde üretilen kestane ballarına arılar bazen bu nektarları da karıştırabilirler. Bu nedenle bazı kimseler kestane balına deli bal derler fakat bu iki bal arasında hiçbir benzerlik yoktur.
31. Süzme bal nedir?
Kavanozda satılan baldır. Arılar balmumundan petekler örer ve ballarını bu peteklerin içine yaparlar. Petekler dolup sırlandıktan sonra arıcı tarafından kovandan alınır ve ballar, petekten ayrılır. Bu işlem, bir santrifüj makinesinin içinde, elektronik veya manuel olarak yapılır. Peteklerinden ayrılan ballar süzülerek balmumu, arı kanadı gibi istenmeyen taneciklerden ayrıştırılır ve kavanoza konarak piyasaya sunulur.
32. Süzülen petekler yeniden kullanılır mı?
Arıcılar, arıların işini kolaylaştırmak için daha önce süzülmüş petekleri yeniden kovana koyar ve arıların ballarını bu peteklerin içine yapmalarını sağlarlar. Bazen de eski petekler eritilip saf balmumuna çevrilir ve petek makinesinde saf balmumundan yapay petek tabanı üretilerek arılara verilir.
Bazı petek üreticileri maliyetleri düşürmek adına petek tabanı üretiminde parafin kullanırlar. Bu yöntemle üretilen petekler sert olur, petekli bal olarak yenmesi zahmetlidir ve sağlık için iyi değildir.
33. Petekli bal süzme baldan farklı mı?
Petekli bal ve süzme bal arasında besin değerleri açısından fark yoktur. Lakin petekli bal alırken arıcının tarım ilacı kullanmadığından emin olmak gerekir. Zira arıcının, arılarını parazitlerden korumak için kullandığı böcek ilaçları balmumunda kalıntı bırakır.
34. Karakovan balı nedir?
Karakovan balında arılara hazır petek verilmez. Peteklerin tabanı da, duvarları da arılar tarafından örülür. Karakovan balında hasat süresi uzundur, bekleyiş bir yılı bulabilir. Farklı zamanlarda ara sağım yapılmaz. Karakovan balı süzülmez, petekli olarak satılır. Zira lezzetinin bir kısmı peteğinden gelir.
35. Farklı çeşitlerde ballar farklı dönemlerde mi toplanır?
Evet. Her bitkinin bölgesi ve çiçeklenme sezonu farklıdır. Bu nedenle arıcılar, çiçeklerin peşinde dolaşırlar. Çanakkale bölgesinde bahar balı Mart, Nisan, Mayıs aylarında üretilip Haziran başında sağılır. Kestane ağaçları Haziran’da 20 gün çiçek açar ve Temmuz başında kestane balı sağılır. Lavanta ve tespih Haziran’da, anason Temmuz’da, kekik ve meşe Ağustos’ta, çam Eylül’de, püren Ekim’de üretilir ve sonrasında sağılır. Tüm bu ballara ulaşabilmek için arılıktaki kovanlar ilgili dönemlerde ilgili bölgelere taşınır.
36. Farklı balları farklı arılar mı yapar?
Türkiye’de birçok bal arısı türü bulunur. Karadeniz ve Doğu Anadolu’da Kafkas Arısı yaygınken, Ege’de Karniyol, Efe ve İtalyan cinsleri yaygındır. Karadeniz yaylalarındaki bazı çiçek türlerinin nektar kaynağı derindedir. Kafkas arılarının dili uzun olduğundan o nektara daha kolay ulaşır. Karniyol ise o bölgede yaşayamaz.
Yani arı cinsleri bala göre değil, bölgelere göre değişir. Aynı bölge içinde bir arı her balı yapabilir.
37. Isıl işlem nedir? Bala neden uygulanır?
Bal, doğası gereği viskozitesi düşük bir sıvıdır. Bazı üreticiler, balın akışkanlığını artırmak ve dolum işlemini hızlandırmak için balı ısıtırlar. Isınan balın viskozitesi yükselir, dolum işlemi hızlanır, kısa sürede daha çok kavanoz doldurulur.
Bir diğer neden ise baldaki nemi uçurmaktır. Kovandan yeni alınmış taze balda bir miktar su olur, eğer bu şekilde paketlenirse ekşime, bozulma ihtimali bulunur. Suyun buharlaşması için süzülen balı bir süre dinlendirmek gerekir. Bazı üreticiler vakit kaybetmemek için balı ısıtarak nemin uçmasını hızlandırırlar.
Hangi nedenle olursa olsun, balı ısıtmak HMF’nin yükselmesine ve balın besin değerlerinin düşmesine neden olur.
38. HMF nedir?
Hidroksimetilfurfural (HMF), şekerli gıdaların uygun olmayan ortamlarda saklanması veya üretim esnasında ısıl işlem uygulanması nedeniyle ortaya çıkan bir kimyasal bileşiktir. Bal ısındığında HMF oluşturmaya başlar. Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’ne göre, balda HMF üst sınırı 40 mg/kg’dir. Bunun için de maksimum ısıtma derecesi 65°C olarak kabul edilmiştir. Eğer ısı 65°C üstüne çıkarsa, HMF insan sağlığına zarar verecek miktara ulaşır. Bu miktar, balın içinde hiçbir besin değerinin kalmadığını, zararlı bir maddeye dönüştüğünü gösterir. Ancak bu seviyenin altında ısıtılsa bile besin değerleri düşer. O nedenle hiç HMF olmaması için balı hiç ısıtmamak gerekir.
39. Balın doğal olduğu nasıl anlaşılır?
Renk, koku, kıvam ve tat bir ipucu verebilir ama kesin analiz sadece laboratuvarlarda yapılır. Kibritle yakarak, tabakta sallayarak balın kalitesi anlaşılmaz.
40. Bal neden şekerlenir?
Şekerlenme, yani kristalleşme doğal balın özelliğidir. Bal asla bozulmayan tek gıdadır. Bal oda sıcaklığının altındaki sıcaklıklarda beklediğinde içindeki glikoz molekülleri ayrışarak dibe çöker ve kristalleşmiş görüntüyü oluştururlar. Bal hafifçe ısıtılarak yeniden sıvı hale getirilebilir. Balı ısıtırken sadece kavanozu sıcak suya koymak yeterlidir, fazla ısıtmak bala zarar verir.
41. Balların renkleri neden farklı?
Balın rengi, arıların topladığı nektara göre değişir. Şeffafa yakın sarıdan, simsiyaha kadar çeşitli renklerde ballar olabilir. Akasya balı şeffaf, meşe balı siyah, kestane balı kızıl, çam balı kahverengi olabilir. Çeşitli çiçek türleri balların çok farklı renkler almasını sağlarlar.
42. Bal bozulur mu?
Doğal bal doğru saklandığında asla bozulmaz. Bazı arkeolojik çalışmalarda küp içinde bal bulunmuş ve binlerce yıldır bozulmadığı anlaşılmıştır. Balı sadece su bozar, o nedenle balın ıslanmaması gerekir. O nedenle lütfen evinizdeki bal kavanozunda sadece kuru kaşık kullanınız.
43. Bal neden sağlıklı?
Arılar balı nesillerini devam ettirmek, beslenmek ve yavrularını beslemek için üretirler. Doğru koşullarda üretilmiş bal, antioksidan, antimikrobiyal ve antiviral özellikleriyle insan için çok sağlıklı bir gıdadır. Enerji verir, bağışıklık sistemini destekler, sayılmayacak kadar çok faydası vardır.
44. Her gün bal yenir mi?
Bal her gün yenebilir. Erişkin bireyler için günlük iki yemek kaşığı yeterlidir.
45. Çocuklar bal yiyebilir mi?
Doğal bal, çocuklar için çok besleyici bir gıdadır. Fakat bir yaşından küçük çocuklara bal verilmemelidir. Bal, birçok farklı çiçek tozundan oluşan yüksek dozlu bir alerjendir. Bu doz bir yaşından küçük bebeklerde bir çeşit gıda zehirlenmesi olan bebek botulizmine neden olabilir.
46. Diyabet hastaları bal yiyebilir mi?
Şeker hastalarının bal kullanımı doktor kontrolünde ve sınırlı olmalıdır. Her bal türü diyabetikler için uygun değildir.
47. Bal alerjiye neden olur mu?
Nadir de olsa bazı kişilerde polen kaynaklı alerjik reaksiyon olabilir. Alerjik olanlar bal yerken dikkatli olmalıdır.
48. Bal sabah mı, akşam mı yenmeli?
Bal günün her saatinde yenebilen bir gıdadır. Enerji için sabah aç karna yemek çok faydalıdır. Ancak gece uyku kalitesini artırmak için de tercih edilebilir.
49. Bal nasıl saklanmalı?
Bal bozulan bir gıda değildir, o nedenle buzdolabı gerekmez. En ideali oda sıcaklığında, kuru ve karanlık bir ortamda ağzı kapalı cam kavanozda muhafaza etmektir.
50. Bal buzdolabında saklanırsa ne olur?
Balı buzdolabında saklamak kristalleşmeyi hızlandırabilir. Oda sıcaklığında saklamak yeterlidir.
51. Bal dışındaki arı ürünleri nelerdir?
Arılar sadece bal yapmazlar. Yavrularını beslemek için başka besinler de toplar veya üretirler. Çiçeklerin toz polenlerini minik topçuklar halinde kovana getirir, petek gözlerine doldurdukları polenleri fermente edip perga üretir, kraliçeyi beslemek için arı sütü, kovanı dış etkenlerden korumak propolis, petek gözleri için balmumu üretir, düşmanları için vücutlarında arı zehri geliştirirler.
52. Polen nedir?
Polen, çiçeklerin taç yapraklarının iç kısmına dokunduğunuzda elinizi boyayan renkli tozdur. Bu toz, bitkinin erkek gametini dişi gamete taşıyan bir yapıdır. Boyutları 15 - 100 mikrometre (mikrometre, milimetrenin binde biridir) arasındadır.
Arılar polenlerin binlercesini bir araya toplayıp minik topçuklar haline getirir ve yavrularını beslemek için yuvalarına taşırlar. Polen, yavru ve genç arılar için en önemli besin kaynağıdır. Polen olmadan yavrular gelişemez.
53. Polen nasıl toplanır?
Arıcılar, kovan girişine polen tuzağı denilen bir aparat yerleştirir ve arıları buradan geçmeye mecbur bırakırlar. Giriş daraldığı için, kovana girmeye çalışan arıların bacaklarındaki polenler polen tuzağının haznesine düşer. Arı alt kata inip o poleni alamaz. Polenler böylece tek tek toplanmış olur.
Arılar polenleri yavruları için getirdiklerinden, bu tuzak birkaç günde bir ve sadece birkaç saatliğine kullanılır. Daha uzun süre polen toplamak, koloninin strese girmesine ve yavruların aç kalmasına neden olabilir.
54. Polenin insan sağlığına ne yararı var?
Yapısal besin değeri yağ, mineral ve şekerden oluşan polenin içinde aminoasitler, fenolik asitler, steroidler, enzimler, antioksidanlar, beta karoten, kalsiyum, magnezyum, selenyum, nükleik asit, lektin, sistein, B1, B2, C ve E vitaminleri bulunur.
Bu zengin içerik, insan sağlığına büyük yararlar sağlar.
55. Perga nedir?
Perga yani arı ekmeği, işçi arıların polenleri fermente ederek ürettiği, besin değerleri çok yüksek bir arı ürünüdür. İşçi arı petek gözünün en altına poleni koyar, üstüne bal ve su ekleyerek gözü komple kapatır. Bu polen taneciği kovan içindeki 34˚C sıcaklıkta fermente olur. Besin değerleri zenginleşir.
Pupadan yeni çıkan yavruların ilk besini arı ekmeğidir.
Arıcılar, petekteki balı süzdükten sonra perga içeren petekleri dondurup sertleşmesini sağlayarak pergaları tek tek çıkarırlar. Oldukça zahmetli bir süreçtir.
56. Perganın insan sağlığına ne yararı var?
Polenin fermente edilmiş hali olan perga, yüksek besin değerleri sayesinde bir tam gıdadır. Yani bir insan ömür boyunca sadece perga yiyip su içse hayatta kalabilir. Günde birkaç adet de olsa perga yemek, insan sağlığına büyük katkı sağlar.
57. Arı sütü nedir?
Arı sütü, arıların kraliçe arıyı beslemek için ürettikleri bir sıvıdır. Jel halinde akıcı kıvamda, kremsi beyaz renktedir. Tadı ekşi ve kokusu keskindir. Memelilerin memesinde oluşan süt ile bir ilgisi olmasa da renginin beyazlığı ve yavruları beslemede kullanılması nedeniyle birçok dilde süt olarak geçer. İngilizcede ise “kraliyete ait jel” anlamında “royal jelly” olarak isimlendirilmiştir.
Arılar, arı sütünü yavruların beslenmesinde kullanırlar. Ancak işçi arı larvalarına 3 mg, erkek arı larvalarına 10 mg arı sütü verilirken, ana arı larvalarına ise 350 mg arı sütü verilir. Bu beslenme farkı sayesinde ana arı 5-6 yıl yaşarken işçi arılar sadece birkaç hafta yaşayabilirler.
Arıcılar, arı sütünü her bir petek gözünden tek tek çıkararak hasat ederler. Büyük sabır gerektiren, zahmetli ve çok hassas bir işlemdir. İşin sonunda elde edilen ürün ise miligramlarla sınırlıdır. Bu nedenle birçok arıcı, arı sütü hasadı yapmaz.
58. Arı sütünün insan sağlığına ne yararı var?
Arı sütü %66 su, %14,5 karbonhidrat, %4,5 lipid, %13 aminoasit, B grubu vitaminleri, A, D, C, E vitaminleri, biyolojik aktif maddeler, önemli bazı mineraller ve bir miktar da tespit edilemeyen maddeler içerir.
Ayrıca 10 temel aminoasitten sekizini (metionin, lösin, lizin, valin, fenil-alanin, treonin, triptofan, izolösin) doğal hormon ve enzimleriyle içermektedir.
Metabolizma için çok önemli olan panteik asit, asetilkolin, protein, bağışıklık sistemini güçlendiren bir yağ asidi olan 10-HDA, sepanin asit ve oleik asit de arı sütünde bulunmaktadır.
Zengin içeriği ile insan sağlığı için çok değerli bir gıdadır.
59. Propolis nedir?
Propolis, bitkilerin soğuktan ve mikroorganizma saldırılarından korunmak için ürettikleri reçineli bileşiğin, bal arıları tarafından toplanıp zenginleştirilerek güçlü ve yapışkan bir özellik kazanmış su geçirmez, antimikrobiyal ve ısı yalıtan özellikteki özüdür.
Arılar, propolisi kovan duvarlarını kaplamak, kovanı hastalıklardan korumak, kovan içinde ölen ancak dışarı çıkarılamayan canlıları mumyalamak, kovandaki çatlak ve kırıkları kapatmak, hasarları onarmak gibi birçok nedenle kullanırlar.
Propolis antik çağlardan beri mumyama işlemlerinde, yara iyileştirmede ve çeşitli sağlık çalışmalarında kullanılmıştır.
Propolis arıcılar tarafından kovandan çıkarıldıktan sonra alkol, saf su, sirke veya zeytinyağı içinde çözündürülerek kullanıma hazır hale getirilir.
60. Propolisin insan sağlığına ne yararı var?
Propolisteki en önemli bileşik grubu flavonoidler olarak kabul edilmektedir. Soğuk algınlığı, çene ağrıları, öksürük ve boğaz iritasyonunda kullanılmaktadır.
İnsanın mide asidi propolisi çözemez, bu nedenle sindirilmesi mümkün değildir. Propolisten yararlanmak için çözücü bir sıvıda masere edilmesi gerekir. Alkol, saf su, sirke ve zeytinyağı ile çözündürülen propolislerde farklı seviyeler görülmüştür.
61. Balmumu nedir?
Balmumu, arıların peteklerini yapmak için ürettikleri yumuşak maddedir. Balmumu, heykel, boya ve mum yapımında kullanıldığı gibi krem üretimi için kozmetik sanayiinde de kullanılır.
Kullanım ömrü dolmuş veya hasar görmüş, yeniden kullanılamayacak durumda olan peteklerin eritilmesiyle elde edilen balmumu, arıcılar tarafından çoğunlukla temel petek üretiminde kullanılır.
Parafin petrol bazlı bir kimyasaldır ve piyasadaki mumların büyük kısmında hammadde olarak parafin kullanılır. Fakat bu kimyasal ısındığında havaya kendi gazını da salgılar.
Sağlıklı mum yapımı için ise balmumu kullanılır. Doğal bir madde olan balmumu, erirken havaya zararlı gazlar salgılamaz. O nedenle doğal mum üretiminde çoğunlukla balmumu kullanılır.
62. Arı zehri nedir?
Arı zehri, diğer adıyla apitoksin, arıların zehir keselerinde bulunan ve iğne yoluyla sokulan yere aktarılan renksiz ve acı bir sıvıdır. İnsanların %1’inin arı zehrine ve arı sokmasına alerjisi olduğu düşünülmektedir.
Arı zehri genellikle ilaç sanayiinde kullanılır. Toplanması ve üretimi en zahmetli arı ürünüdür.
ANNANE ARI ÇİFTLİĞİ
63. Annane nasıl arıcılık yapıyor?
Annane, Kaz Dağı’nın eteklerindeki organik sertifikalı arı çiftliğinde sabit ve gezgin arıcılık yapmaktadır. Arılar bahar balı zamanında arı çiftliğinde çalışırken sezona göre kekik, kestane, çam, meşe, hayıt, püren gibi aynı bitkinin yoğun olarak yetiştiği bölgelere taşınırlar.
64. Arılara şeker veriyor musunuz?
Hayır. Bizim üretim modelimizde arılara şeker verilmez. Arılar yalnızca doğadan nektar toplayarak beslenirler.
65. Parazit mücadelesini nasıl yapıyorsunuz?
Yurdumuzda arılar arasında en yaygın hastalık, Varroa adındaki parazit cinsidir. Arıların kanını emerek beslenen bu minik canlılar, bir arı kovanını bir hafta içinde söndürebilirler.
Annane Arı Çiftliği’nde bu parazit için kimyasal kullanımı yasaktır. Parazit mücadelesi narenciye kabukları, okaliptüs yağı, kekik yağı gibi doğal malzemelerle yapılır.
Ayrıca oksalik asit ve formik asit uygulamaları yapılmaktadır.
66. Balları nasıl süzüyorsunuz?
Her balın sağım zamanı farklıdır. Bal hangi bölgede üretildiyse santrifüj makinesi ve süzme ekipmanlarımızı o bölgeye götürüyor, süzme işlemini yerinde yapıyoruz. Süzülen balları tenekelere doldurup üretim merkezimize getiriyoruz.
Balları üretim merkezimizde yeniden süzerek dinlendirme tanklarına transfer ediyor ve nemin uçması için bir süre dinlendiriyoruz.
67. Ballar nasıl kavanozlanıyor?
Ballarımız üretim merkezimizin hijyenik ortamında manuel olarak kavanozlanıyor.
68. Ormanlarda arıların güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?
Özellikle meşe ve kestane ormanlarında kayda değer bir ayı popülasyonu bulunur. Ayılar, yüksek protein içeriği nedeniyle balı çok severler. Bu nedenle kovanları açıp bal çalmaları, ayılardan beklenen bir davranıştır.
Ayıların kovanlara saldırmasının önüne geçmek için dağlara götürdüğümüz kovanların çevresine elektrikli tel çekiyoruz. Teldeki voltaj düşük olsa da dokunanın canını yaktığından, ayılar kovanlardan uzak duruyorlar.
69. Annane Arı Çiftliği ziyarete açık mı?
Evet. Dilediğiniz zaman randevu alarak çiftliğimizi ziyaret edebilirsiniz. Arı çiftliği, arıya alerjisi olanlar için riskli bir bölgedir. 40 milyondan fazla arının bulunduğu bir ortamda korunaklı giyinmek ve kurallara uygun davranmak gerekir.